top of page
  • Yazarın fotoğrafı

AŞK

Yeniden evime döndüğüm bir dönem yaşamaya başladım. Çeşitli duygu sellerinden ve yaşanmışlıklardan arda kalan bir ruh hali içinde bütün evimi yenilemeye karar verdim. Yeni kökten bir temizlik, arınma dönemi…

Ve tabii ki birçok duygu, anı, hatıra, birikmiş, köşe de kalmış geçmiş su yüzeyine çıktı: Günlüklerim…Bir akşam oturdum meraktan, hangi yıl, neyi, ne zaman, nasıl yaşamışım diye açtım sararmaya başlamış sayfaları. Hep aşk üzerine yazmışım : ikili ilişkiler, özgürlük, heyecan ve ardından gelen üzüntülerle dolu bir sene çıktı karşıma….

Benim de ilhamım oldu :

“Bir yabancı yürüyor çizdiğim, kendimce belirlediğim,

Bana ait olduğuna inandığım dünyamda,

Bir yabancı ki, bir gölge gibi karanlık

Ürkütücü, gizemli ve bir o kadar da

Bütün duygularımı ayağa kaldıracak kadar etkileyici,

Korkuyorum incilmekten ama dokunmakta istiyorum,

O giz perdesini aralayıp, içinde yüzmek istiyorum yabancının…

Yabancının yabancı olmaktan çıkıp, şeffaflaşmasını diliyorum…”

Ve günlüklerimin arasında şöyle bir yazı buldum. Bunu ben mi yazdım, bir yerlerden mi esinlendim. Hiç bilmiyorum. Hatırlamıyorum. Hatta bence ben yazmadım. Ama gecenin bir vakti ruhuma çok dokundu. Paylaşmak istedim :

“İnsana bir tohum verirler dünyaya geldiğinde. Ve “bu senin en değerli hazinen” derler…

Önce hepimiz onu cam bir fanusun içine koyarız, onun en çok yara alacağı yerin orası olduğunu bilmeden…

Ve bir gün gelir, fanus kırılır.

Kalbin her yerine camlar batar, kalp yara alır, kan akar.

Bu kan daha önce çiziklere, yaralara sebep olmuş olan kandan farklıdır.

Kalbin arınmasında ilk gerçek adımdır.

Dünyada insana verilmiş en yüce duygudur aşk ve kalbin arınması ancak aşk ile mümkündür.

Sufi inanışında her insan çeşitli acılar ile terbiye edilir.

Hak herşeyi kendinden olan ile temizler, arındırır. Ruhu ateş, vücudu su…Kalbi ise aşk ile…

Öyle ki bu kanamalar bize tohumu toprağa emanet etmeyi öğretir, zamanı gelir, topraktan “dünyalar” çıkar…”

İşte beni dün gece kendi içimde uyutmayan, saat 4’lere kadar ayakta tutan bütün bu okuduklarım ve yaşadıklarım, yaşamaya devam ettiklerim…

Aşk her şekli ile, yaşadığımız ve dokunduğumuz ve izin verdiğimiz kadarı ile var.

Kendi içimizdeki boşluğa ayna tutacak ve onun aynasındaki yansımadan hayatı öğrenebileceğimiz temaslar,

Yeter ki korkmadan, cesaret içinde, paylaşım içinde.. Yaşam karakteri içinde var olalım…

Olduğu kadarı ile…

mey

10/10/2012

1 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Kendimce...

bottom of page